ՉԱՓԱՒՈՐ ՈՒ ՎՃՌԱԿԱՆ

Պիւյիւքտէրէի Ս. Հռիփսիմեանց եկեղեցւոյ թաղային խորհուրդին կողմէ եկեղեցապատկան կալուածներու պարագային առնուած քայլերը այս շրջանին դարձեալ վէճի նիւթ կը դառնան համայնքային կեանքէ ներս։ Ուշագրաւ է, որ կարգ մը շրջանակներ կը փորձեն ստեղծուած հակազդեցութեան մթնոլորտին մէջ յետին նպատակներով նոյնացնել թաղային խորհուրդի ատենապետ Մուրատ Սիւմէն եւ Տ. Արամ Արք. Աթէշեանը։ Այս պայմաններուն ներքեւ, Տ. Արամ Արք. Աթէշեան ընկերային ցանցերու վրայ հանդէս եկաւ թրքերէն լուսաբանութիւնով մը։ Նորին սրբազնութիւնը մեր մամուլին ալ ուղարկած է այդ նոյն լուսաբանութիւնը։ Այս առթիւ Տ. Արամ Արք. Աթէշեան չափաւոր, սակայն վճռական շեշտով կ՚անդրադառնայ Պիւյիւքտէրէի իրադարձութիւններուն եւ անոնց լոյսին տակ կ՚արտայայտէ իր զայրոյթը՝ առկայ դիտումնաւոր պնդումներուն եւ անհիմն վերագրումներուն դէմ։

Յարակից սիւնակին մէջ նոյնութեամբ կը ներկայացնենք Տ. Արամ Արք. Աթէշեանի լուսաբանութեան թրքերէն բնագիրը։  

BÜYÜKDERE SORUNU

Büyükdere Kilisemiz'in taşınmazları ve vakıf yönetim kurulunun bu konudaki tasarrufları yeniden cemaatimizin gün­demini meşgul ediyor.

Benimle uğraşmak, bana çamur atmak bazı kişilerde kronik hastalık olmuş. Bu kişilerin içinde bazı karın ağrısı olan yönetim kurulu başkanları da var. Son günlerde Büyükdere Kilisesi’nin yönetim kurulu başkanını benim getir­di­ğimi, ona kefil olduğumu iddia ediyorlar. Hatta sabıkası varmış da, ben yine de onu desteklemişim.

Murat Süme’yi Büyükdere Kilisemiz'deki görevinden önce yakından tanımazdım. Patrik Hazretleri Ermenistan'dan göçen ve buradaki cemaatimizden ihtiyaç sahibi kardeşlerimize destek olmak için bir ekip kurdu. Kullanılmış giysiler bu amaçla değerlendirilecekti. Bu ekibin başına da Murat Süme’nin eşi Linda Süme’yi ve kız kardeşini getirdi. Ben bu kişilere yabancıyken, Patrik Hazretleri ya onları tanıyordu, ya da başkalarının tavsiyesiyle bu işin ba­şına getirildiler. Murat Süme’yi ben eşine yaptığı ziyaretler vesilesiyle tanıdım.

Büyükdere Kilisesi’nin bir önceki yönetimin faaliyetlerinden cemaatimiz çevrelerinde şikayetler vardı. Ancak mevcut düzenimizde bir yönetimi görevinden uzaklaştırmaya veya azletmeye hiç kimsenin yetkisi ve gücü yok, buna günün patriği de dahil. Vakıf seçimi döneminde Murat Süme ortaya çıkıp, grup kurup aday olabilirmiyim diye sor­du. Ben de cemaatin her üyesinin seçimlere katılma hakkı olduğunu söyledim. Kendisi bir ekip oluşturarak seçime gir­di ve kazandı.

Efendim, ben Murat Süme'ye sözde kefil olmuşum, maddi ve manevi zararları benim ödemem gerekirmiş. Doğru ya, bu konuda noterden tastikli vaadim var. Bunu söyleyen de, edepten yoksun, bir ruhaniye küfür ve hakaret edebi­le­cek ahlakta, maalesef, söylemeye dilim varmıyor, sözde bir yönetim kurulu üyesi. Cemaatimiz de bunlardan hayır gö­­recek... Kendi vakfının uzatmalı arazi konularındaki ayıbını örtbas etmek için olsa gerek, beni kullanarak cemaa­timizin Büyükdere konusundaki hassasiyetlerini alenen suistimal etmekte bu zat-ı muhterem.

Efendim, Süme'nin sabıkası varmış, ikinci kez aday olmasına göz yummuşum. Beyefendiler, gücünüz vardıysa siz neden engel olmadınız? Sabıkalı diyorsunuz, sizce başka sabıkalılar yok mu? Sakın benim tüm bunları hata ya­­panı savunmak ya da cemaatimizin mağdur olduğu hataları aklamak için yazdığımı sanmayın.

Hatırlıyorum, müteveffa patriğimiz Başepiskopos Karekin Kazancıyan Balat Kilisemiz'in vakıf yönetimi hakkında  bir dönem Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde şikayette bulunmuştu. Netice ne oldu? Vakıflar'dan yönetime bir mektup yollanarak, muhatabın sadece yönetim kurulu olduğu söylendi. Girişimi sonuçsuz kalan müteveffa patri­ği­miz çok üzülmüşlerdi.

Peki Murat Süme'nin hataları yok mu? Tabii ki var. Patrikhanemiz'de, vakıflarımızın başkanları düzeyinde yapılan bir toplantıda, kendisine emlak satamayacağını söyleyen ve katılımcılardan da destek bulan ben değil miydim? Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kararıyla alınan mezarlığı Katolik kardeşlerimize geri vermesi için kendisiyle tartışan ben değil miydim? Bunlardan dolayı uzun bir süre bu kilisemize din görevlisi göndermeyen ben değil miydim? Bütün bu olaylardan sonra, bazı vakıf başkanlarının isteği üzerine, prensip bakımından Murat Süme'nin e­şi­nin Patrikhane'deki görevine son veren ben değil miydim?

Beyefendiler, vakıf yönetim kurullarımız için seçim izni geldiğinde, siz de hemfikir olduğunuz arkadaşlarınızla bir ekip kurun ve şimdiki yönetimi devirin. Temiz vakıflar, temiz yöneticiler mi istiyorsunuz? Bunca yıllık, bağrıma taş basarak içime attığım tanıklıklarımdan sonra, bunu aslında en çok ben istiyorum. Birçok vakıf yönetimini de­ğiş­tirmeniz gerekir. Buyrun gücünüz yetiyorsa... 

Siz konuşanlar, birçok vakıf yöneticisini hep suçladınız. Peki, zannediyor musunuz ki, başka yöneticiler de sizin hak­kınızda konuşmuyor. Açıkça, insanların yüzüne yapılmayan, yapılamayan eleştiriler, adam kayırarak gündeme taşınan sorunlar, art niyetle yapılan hedef saptırmaları cemaatimizin yaşamını yozlaştırmıyor mu?

Dikkat edin, yönetici olmak isteyenler nedense sadece varlıklı vakıflarımıza yöneliyor. Neden acaba? Ben tek birşey biliyorum ki, mevcut zihniyetle hiçbir zaman 'temiz eller' çabasına girişemezsiniz. İsa Mesih'in dediği gibi, ön­ce kendimizden kuşkulanalım ve her şeye kendimizden başlayalım. Cesaretimiz varsa tabii. Unutmayın, bir gün he­pimiz Yüce Tanrı önünde hesap vereceğiz. Hazır mıyız?

Halkımız birçok şeyi görüyor ve biliyor. Bu vakur cemaatin farkındalığı her oyunu er geç bozmaya ve atalarımızdan bize kalan mirasın üstündeki ipoteklerin kaldırılmasına yeterli olacaktır.

Hepinize takdislerimi iletiyorum, sevgiyle kalın.

Başepiskopos Aram ATEŞYAN 

Երկուշաբթի, Նոյեմբեր 13, 2017