CEMAATİMİZE AÇIKLAMA

Սուրբ Փրկիչ Ազգային հիւանդանոցի հոգաբարձութեան ատենապետ Պետրոս Շիրինօղլու այս առաւօտ հանդէս եկաւ գրաւոր յայտարարութիւնով մը, որով հերթական անգամ կ՚անդրադառնայ համայնքային առկայ շարք մը հարցերու։ Համբարձման տօնէն ի վեր Շիրինօղլուի անունը դարձեալ բանավէճերու առարկայ դարձած է համայնքային կեանքէն ներս՝ հիւանդանոցի հիմնադրութեան տարեդարձին առթիւ ունեցած ելոյթի բովանդակութեան պատճառով։ Այս բոլորի լոյսին տակ ատենապետ Շիրինօղլու զգացած է հանրութիւնը լուսաբանելու կարիքը։ Ստորեւ նոյնութեամբ կը ներկայացնենք Պետրոս Շիրինօղլուի յայտարարութեան թրքերէն բնագիրը։

*

Türkiye Ermeni toplumu uzun zamandır biriken sorunlarının etkisiyle zor zamanlardan geçmekte. Ertelenen seçimlerin yarattığı belirsizlik ortamı da eklendiğinde, toplumsal yaşamımızın içine düştüğü açmaz daha da somutlaşıyor. Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfımız’ın kuruluş yıldönümünde yaptığım konuşmada bu durumun çeşitli boyutlarına değinmek arzusundaydım. İyi niyetle ve sorumluluk anlayışıyla cemaatimize mesaj vermiş olmak istesem de, devamındaki gelişmeler ne yazık ki yapıcı bir mecrada seyretmekten uzak kaldı.

Haftalardan beri şahsıma karşı bir karalama kampanyasına girişilmiş durumda. Yaklaşık yirmi yıllık yöneticilik deneyimimle bu durumu neredeyse olağan addetmekteyim. Cemaat basınının bir kanadının talihsiz ön yargıları ve yarattığı yapay gündem, toplumun marjinal bir kesiminin yüzeysel yaklaşımlarına koşut düzenlenen imza kampanyaları ve akıl hocası nidasıyla polemiğe girişen bazı seçilmiş yöneticiler. Tüm bunların işaret ettiği üzücü gerçek ise ne yazık ki şapkamızı önümüze koymamızı gerektiriyor. Zira, cemaatimizdeki mevcut kutuplaşmalar ve derin saflaşmalar toplumsal sorunlarımız hakkında sağlıklı bir tartışma ortamının kanallarını tıkıyor. Bu gözlemin ışığında, şahsıma karşı yürütülen sistematik karalama kampanyası ortamında aşağıdaki hususları toplumumuzun sağ duyulu çevrelerinin dikkatine sunmak arzusundayım.

1- Cemaatimizin önceliği her zaman için eğitim kurumlarımızın devamlılığıdır, çünkü okullarımız ve onların yetiştirdiği insan gücü toplumumuzun geleceği açısından belirleyicidir. Eğitim alanında köklü bir yeniden yapılanma bugün artık zorunluluktur. Zira okullarımızın verimlilik düzeyi genel beklentilerin uzağındadır. Seçilmiş yöneticilerimiz ne yazık ki sorunları çözmektense ötelemeyi yeğlemektedir.

Bugün bazı varlıklı vakıflarımıza bağlı okullarımız öğrencilerini tamamen ücretsiz okutmaktadır. Gelir kaynaklarından yoksun mütevazi vakıflarımıza bağlı okullarımız ise, öğrencilerinden ücret talep etmekte, ama ona rağmen bütçesini dengeleyememektedir. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değildir. Mevcut haksız rekabet ortamı, adaletsiz ve dengesiz koşullar okullarımızın geleceğini ipotek altına almıştır. Eşitsizlik temelinde gelecek tasarlanamaz. Bu bakımdan vakıflarımızın daha fazla zaman kaybetme lüksü kalmamıştır. Yöneticilerimiz toplum önündeki sorumluluklarına sadık kalmalıdır.

2- Cemaatteki ahenk ve işbirliğini teşvik amaçlı ifadelerim ne yazık ki çarpıtılarak yaptırımcı bir mantığın tezahürü olarak kamu oyuna sunulmaktadır. Hastane Vakfımız eğitim alanımızın reformdan geçirilmesini desteklemek için gerektiğinde daha büyük özverilerde bulunmaya hazırdır. Mevcut koşullarda ise olanaklar doğrultusunda okullarımıza destek olunmaktadır. Okullarımıza yardımın kesileceği yönündeki iddialar dayanaksızdır. Öte yandan, mevcut hantal ve demografik gerçeklerimizden uzak sistem için daha fazla kaynak aktarmak israfa eşdeğer sayılabilir. Okullarımızın geleceğini hastanemizin aktaracağı kaynaklara endekslemek gerçekçi değildir.

3- Vakıflararası Dayanışma ve İşbirliği Platformu (VADİP), temin ettiği tüm kazanımlara karşı toplumsal yaşamımızda verimlilik ve çekim gücü açısından sürekli sorgulanmaktadır. Başkanı bulunduğum bu oluşumun kamu oyundaki algısı ve saygınlığı herkesten önce beni ilgilendirmektedir. Birliktelik iradesi en alt seviyede tutulmasına karşın bugüne dek VADİP’e hep kalkan oldum. Ancak kısırlaşan çalışma ortamı birlikteliğimize olan inancımızı sarsacak boyuta ulaşmış bulunmaktadır. Bu nedenle VADİP’in Koordinasyon Kurulunu lağvetmeyi uygun buldum. VADİP’in çatısı korunmakla birlikte, çalışmaları fiilen durdu. Ertelenen seçimler yapılabildiğinde iş başına gelecek olan yeni yöneticilerimiz bu çalışmaları canlandırabilir. VADİP bugünkü kadro ve koşullarla daha ileriye gidemez.

4- VADİP’in son toplantısında hiç kimseyi tehdit etmedim. Ucuz kahramanlığa yönelik bu manipülasyonlar gerçekten ibretlik. “Sırası gelecek...” dediklerim şunu iyi bilsin: Bu cemaatin iyiliği için söylediğim sözleri çarpıtanlar, acı deneyimlerle bugüne dek kim bilir kaç kez toplum önünde mahçup oldular, benden özür dilemeye geldiler. Benim bahsettiğim sıra budur. Ben o sıraya girecek olanları tehdit etme niyetinden çok uzağım. Gel gör ki onlar kendi itibarları açısından, kendi kendilerine yarattıkları tehdidin kabusunda beni görmektedir. Kendileri için üzgünüm...

Cemaatimize saygılarımla arz ederim.

BEDROS ŞİRİNOĞLU

Երկուշաբթի, Յունիս 11, 2018