SAĞDUYU ÇAĞRISI

İstanbul Ermeni toplumu seçimlere odaklanmış durumda. Cemaat yaklaşık 15 yıl sonra sandık başına gitmeye hazırlanıyor. Gayrimüslim azınlık vakıflarının geçtiğimiz yaz başında yayımlanan seçim yönetmeliği, uzun beklenen bu sürecin başlangıcı oldu. Sonrasında yönetmeliğin sorunlu boyutlarının yarattığı sıkıntıların mümkün mertebe aşılabilmesi için yürütülen yoğun çabalar dikkatle izlendi. Bu bütünün içerisinde, Ermeni toplumunun özelinde, Ortaköy Meryem Ana Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu tarafından yapılan baskın seçim girişimi ve onun son anda önüne geçilmesi genel gidişatı belirleyen bir nitelik kazandı. Sonuçta cemaat vakıfları seçimi şu an toplum gündeminin bir numaralı konusu durumunda. İşin ilginç yanı, ilk oylama 16 Ekim 2022 Pazar günü, baskın seçim girişimiyle kriz yaratan Ortaköy Meryem Ana Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu için yapılacak. Beyaz ve Mavi listelerin yarıştığı bu seçimin sonucu ilgiyle beklenmekte.

Hiç kuşkusuz önümüzdeki seçimler Ermeni toplumunda yeni dengelerin şekillenmesine vesile olacak. Cemaat çevreleri, zamanın ve koşulların getirdiği değişim dayatmasıyla karşı karşıya. Bir yandan yönetsel mantığın devamlılığı içerisinde yumuşak geçiş sağlanmaya çalışılırken, diğer yandan kangrenleşmiş sorunlar karşısında radikal adımlar atılması zorunluluğu ve tüm bunların yarattığı çelişkili gerçeklik, sandık başına gidecek olan bireylerin sorumluluğunu ağırlaştırmakta. Bu seçimler çok uzun bir bekleyişten sonra yapılacak olsa da, hazırlıklar için çok kısa bir zamanla yetinilmesi gerektiği çok bariz. Mevcut yönetim kurulları, bünyelerinde sağlıklı bir yenilenmeye gidecek zamanı ne yazık ki bulamadı. Bu koşullarda sağlıklı bir geçiş sağlayabilmek bakımından tüm yöneticilerin aynı anda değişmesini beklemek, bir sonraki aşamada beraberinde sarsıntılar getirme riski taşıyor. Madalyonun arka yüzündeyse bu seçimler, uzun zamandır toplumun vicdanını kanatan uygulamalarıyla dikkat çeken bazı yönetimleri cemaatin vicdanına havale etmek için büyük bir olanak sunuyor.

Türkiye Ermeni toplumu çok uzun zamandır kutuplaşmalardan muzdarip. Sağlıksız iç dinamikler en temel konularda dahi konsensüs sağlanmasına engel olmakta. Toplumun ortak varlıklarının değerlendirilmesi, kaynakların adil paylaştırılması, kurumların misyonu bağlamında önceliklerin belirlenmesi, karar alma mekanizmalarının daha katılımcı olabilmesi, daha şeffaf bir yönetim anlayışının yerleşmesi, amaca uygun tasarrufların ve ilkesel altyapının sağlamlaşması ve içi boşaltılmış bazı değerlerin yeniden tanımlanması; bugün artık ertelenmesi, ötelenmesi olanaksız gereklilikler durumunda. Hiç kuşkusuz önümüzdeki seçimler bu sarmalın aşılabilmesi bakımından yeni ufuklar yaratabilir. Toplum iradesinin yansımasıyla ortaya çıkacak tablo, bu cemaatin kaderini belirleyecek boyutta bir dinamizm yaratabilir. Bu iyimser beklentilere kapılmak şu an için kuşkusuz saflık sayılmaz çünkü seçimler toplu bir silkinme, köklü bir konjonktür değişimi ve yıpranmış ilişkilerde yeni bir iş birliği ve dayanışma iklimi yaratabilmek bakımından paha biçilemez bir olanak sunacak.

Seçimler öncesinde hem toplumun bütüncül bir şekilde bilgilenmesi hem de gündemdeki konular bağlamında yetkin ağızlardan kapsamlı değerlendirmeler alabilmesi açısından cemaatin bazı ağır toplarıyla ayrıntılı bir ufuk turu gerçekleştirdik. Kaldı ki bu seçimlerde, belki de Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar günün patriği angaje olmuş durumda. Patrik Hazretleri, sadece liyakatli kişilerin teşvikiyle yetinmeyerek, kendilerinde taraf olma hakkı gördüklerini, bu anlamda bir sakınca hissetmediklerini çeşitli vesilelerle resmen açıkladılar. Sivil erkte de gerçekten çok dikkate değer oluşumlar var. Nitekim genel olarak aralarındaki görüş ayrılıklarıyla bilinen bazı önde gelen yöneticiler bu seçimler öncesi ortak paydada buluşmuş durumda. Üstelik uzun zamandır sıkıntılı sayılan çeşitli noktalarda Patrik Hazretleri mevcut yöneticilerin iktidarının devamını sağlamaktan yana ağırlık koyarken, sivil erkin önde gelen simaları o noktalar için değişim sağlama çabasındalar. JAMANAK bu ortamda toplu bir söyleşi için dört önemli sima ağırladı: ERVAB ve Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedros Şirinoğlu, Karagözyan Yetimhanesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dikran Gülmezgil, deneyimli yönetici ve yılların hayırseveri, aynı zamanda SEV Vakfı Yönetim Kurulu II. Başkanı Aret Yerganyan ve Samatya Ailesi'nin onursal başkanı Melkon Karaköse. Gazetemizde düzenlenen bu buluşma, bir röportajdan ziyade; abartısız bir cemaat zirvesi ortamında gerçekleşti. Kuşkusuz, tüm değerlendirmeler anlaşılabilir nedenlerle öncelikle Ortaköy Meryem Ana Ermeni Kilisesi Vakfı ekseninde yapıldı. Bu dört mümtaz kişilik yaklaşan seçimler öncesinde tüm topluma sağduyu çağrısında bulundu. Açık ve samimi bir sohbet ortamında JAMANAK aracılığıyla endişelerini ve yaklaşımlarını cemaatimizle paylaştılar. Bugünden başlayarak bu söyleşinin kapsamlı bir özetini yayımlıyoruz.

*

Not: Bu diziyi yayımlamaya başlarken, söyleşi boyunca bahsi geçen tüm kişi ve kurumların yanıt hakkının baki olduğunu ve gazetemizin tüm görüşlere, hakaretamiz ifadeler içermediği durumda yer vermeye hazır olduğunu belirtmekte yarar görüyoruz.

ARA KOÇUNYAN

Երկուշաբթի, Հոկտեմբեր 3, 2022