ԳՈՒԶԿՈՒՆՃՈՒՔԻ ԵԿԵՂԵՑՒՈՅ ԴԷՊՔԷՆ ՎԵՐՋ ԴԱՏԱՎՃՌԻ ՎԵՐԱՆԱՅՈՒՄ
Գուզկունճուքի Ս. Գրիգոր Լուսաւորիչ եկեղեցւոյ թաղային խորհուրդը երէկ հանդէս եկաւ գրաւոր յայտարարութիւնով մը, որ համայնքային շրջանակներու անմիջական ուշադրութեան առարկայ դարձաւ։ Այսպէս, ատենապետ Եդուարդ Այվազեան հաղորդեց, որ դատական իշխանութիւններուն կողմէ պաշտօնագիր մը հասած է թաղային խորհուրդին։ Խնդիրը կը վերաբերի 23 մայիս 2020 թուականին եկեղեցւոյ վրայ կատարուած յարձակման, երբ Մազլում Սերին անունով անձ մը կոտրած էր մուտքի դրան խաչը։ Սրբապղծութեան բնոյթով այս ոտնձգութիւնը մեծ ցաւ յառաջացուցած էր հանրային կարծիքին մօտ՝ մինչ պատկան մարմիններն ալ փութով շարժման անցած էին եւ յիշեալ անձը յանձնած՝ դատական համակարգին, որ սահմանած էր պատիժ մը։
Ուրեմն, այս բոլորէն վերջ, այժմ խնդրոյ առարկայ դարձած է համապատասխան դատավճռի վերատեսութեան ենթարկուիլը։ Արդարեւ, ենթակային մայրը դատական մարմիններուն դիմած է՝ յայտնելով, որ իր որդին մտային հիւանդութենէ կը տառապի, խնամատարութեան տակ է եւ չի կրնար պատժամիջոցի ենթարկուիլ։ Դատական մարմիններն ալ որոշած են, որ վերստին դատուի ենթական։ Հիմա արդէն բժշկական տեղեկագիր մը եւ դատավճիռ մը գոյութիւն ունի՝ ենթակայի մտային հիւանդ ըլլալուն մասին։ Այս պատճառով նախորդ դատավճիռը վերատեսութեան պիտի ենթարկուի։ Նոր գործընթացին մէջ հիմնական նպատակը պիտի ըլլայ ստուգել, որ դէպքի պատահած թուականին ենթական մտային հիւանդ է՞ր, թէ ոչ։ Ըստ այդմ ալ պիտի արձակուի վճիռ մը՝ ըստ նոր կացութեան։ Այսինքն այս տհաճ դէպքը, դժբախտաբար, այժմ դարձեալ եկած է համայնքի օրակարգին վրայ։
Ստորեւ կը հրատարակենք Գուզկունճուքի եկեղեցւոյ թաղային խորհուրդի փաստաբանին կողմէ այս նիւթին վերաբելեալ պատրաստուած տեղեկանք-հաղորդագրութեան բնագիրը, որ յանձնուած է մամլոյ նկատառման։
*
SURP KRİKOR LUSAVORİÇ ERMENİ KİLİSESİ’NE SALDIRIYA DAİR
DAVADAKİ SON GELİŞMEYE DAİR BASIN AÇIKLAMASI
1. Üsküdar İlçesi Kuzguncuk Mahallesinde bulunan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, 23.05.2020 tarihinde, 26 yaşındaki M. S. adlı kişi tarafından saldırıya uğramıştır. Olay 23.05.2020 günü saat:19.00 sıralarında gerçekleşmiştir. M. S. adlı şahıs, kilise duvarına tırmanıp dış kapı üzerindeki haçı yerinden sökerek kaldırıma atmış ve olay yerinden uzaklaşmıştır.
2. Yaşanan olay nedeniyle Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı tarafından durum ilgili mercilere bildirilmiş ve 27.05.2020 tarihinde de şikâyetler adli makamlara sunulmuştur. Nitekim yapılan şikâyetler ve Kiliseye ait kamera kayıtları da değerlendirilerek şüphelinin derhal tespiti yapılmış ve kolluk kuvvetlerince yakalanmıştır. Olay hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından soruşturma genişletilmiş ve 30.05.2020 tarihinde de şüpheli M.S. tutuklamaya sevk edilmiştir. Şüpheli M. S. İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği kararı ile tutuklanmıştır.
3. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda şüphelinin bu eyleme başkaları tarafından azmettirildiğine dair herhangi bir delile de ulaşılamaması nedeniyle, 17.06.2020 tarihli İddianame ile “İbadethanelere Zarar Verme” suçundan yargılanması için kamu davası açılmıştır. İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/297 sayılı dosyasına kayıt sonrasında ilk duruşma 14.07.2020 tarihine bırakılmıştır. Bu aşamada Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı vekili Avukat Yasemin BAL da müştekinin davaya katılan olarak kabulü için gerekli dilekçeyi de mahkemesine ulaştırmıştır. Nitekim Avukat Yasemin BAL talebi doğrultusunda da katılan olarak kabulü sağlanmıştır. Davanın ilk celsesine tutuklu sanık M. S. katılmış, savunma olarak ise; olayın anlık bir şey olduğunu, kalp ve şeker hastalığı nedeniyle böyle hareket ettiğini, yaptığı eylem nedeniyle çok pişman olduğunu, bu eyleminin altında yatan herhangi bir neden de olmadığını, hiçbir kişi ya da yapıyla bağının olmadığını, tüm dinlere saygılı olduğunu, ne Ermenilere ne de Hristiyanlara husumeti olduğunu, verdiği zararı da karşılamaya hazır olduğunu ifade etmiştir.
4. Mahkeme tarafından sanık savunmalarına itibar edilmemiş ve sanığın 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın eylemi “ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir amacıyla işlediği” gerekçesi ile de ceza da artırıma gidilmiştir. Sanık daha önceki sicili nedeniyle cezası ertelenmemiştir. Böylece olayın yaşanmış olduğu 23.05.2020 tarihinden henüz iki ay geçmeden suçlu cezasını bulmuştur.
5. Sanığın cezalandırılması ile son bulan yargılama süreci sonrasında (hükümlü) M. S.’nin annesi tarafından 04.10.2021 tarihli dilekçe ile M.S.’nin olay tarihi itibariyle akli melekelerinin yerinde olmadığı iddia edilerek yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunulmuştur. Mezkûr talebi değerlendiren İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi 24/12/2021 tarihli Ek Karar ile talebin kabulü ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olduğuna karar vermiştir. Ek karara Avukat Yasemin BAL tarafından itiraz sağlanmış ancak İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/1401 Değişik İş No kararı ile katılan vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
6. Neticede yargılamanın yenilenmesi kararı kesinleştiği için İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/42 Esas sayılı dosyasında yargılama tekrar açılmış olup sanık M. S.’nin akıl hastalığı yönünden Sağlık Kurul Raporu için müzekkere yazılmıştır. Bu halde sanık M. S. raporda tam akıl hastası çıkması halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, kısmi akıl hastalığı halinde ise indirimli cezaya hükmedilmesine karar verilebilecektir. Yine sanığın akıl hastalığı yönünden cezai ehliyetinin tam olduğunun anlaşılması halinde ise aynı şekilde cezalandırılması da gerekmektedir.
7. Dava katılan ve vekili tarafından hassasiyetle takip edilmekte, gerekli olan tüm yasal haklar titizlikle kullanılmaktadır. Bu anlamda yasalar çerçevesinde gerekli olan kararın çıkması için sonuna kadar hukuki mücadeleye devam edilecektir.