TOPLUMUMUZA ÇAĞRI

İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Beyefendi'yle ülkemizdeki azınlık topluluklarının temsilcileri arasında gerçekleşen son buluşma, cemaat vakıflarımızın uzatmalı seçim sorununun çözümü bakımından bir dönüm noktası teşkil edecek niteliktedir. Yeni seçim yönetmeliğinin yayımlanması sonrasında, bu toplantı sonucunda sağlanmış olan geniş tabanlı mutabakatlar Türkiye Ermeni toplumunun uzun zamandır kangrenleşmiş bazı sorunları karşısında çözüm ufku yaratmaktadır. Bu olanağın iyi değerlendirilmesi cemaatimizin geleceği bakımından gerçekten elzemdir. Nitekim toplumumuzun kaynaklarının adil paylaşılabilmesi, vakıflarımızın tahakküm prangasından kurtulabilmesi ve cemaatimizdeki kutuplaşmaların aşılabilmesi yolunda yeni bir sayfa açabilmek için bu treni kaçırmamamız gerekmektedir.

Sayın Bakanımız'la gerçekleşen toplantı sonrasında Ermeni cemaatimizde hasıl olan ortam ve tanık olduğumuz oluşumlar gerçekten ibretlik bir noktaya varmıştır. Örgütlenme özgürlüğünü dar çevre tahakkümü kurmak ve toplumsal kaynaklarımızı domine edebilmek için suistimal vesilesi olarak gören bazı çevreler çoktan iş başına geçmiş durumdalar. Yönetmeliğin belirlediği bölgesel sisteme sadık kalınacağının belli olması sonrasında, ne yazık ki toplumumuzda bazı pazarlıklar başlatılmıştır. Mevcut bazı köhneleşmiş vakıf yönetimleriyle dirsek temasları ayyuka çıkmıştır. Bu yaşananların esef verici olduğu aşikardır. Zira bu toplum önümüzdeki seçimlerden artık kutuplaşmaları aşarak, birlik ve beraberlik içerisinde, geleceğe odaklanarak çıkmalıdır. Tüm bu tezgahların öncelikle yüksek geliri olan vakıflarımız için kurulduğunu hatırlatmaya gerek var mı?

Yıl sonuna kadar yapılması gereken seçimlerde İstanbul'un ikinci bölgesi toplumumuzun büyük çoğunluğunu kapsamaktadır. Katılımcı ve kapsayıcı bir seçim gerçekleştirebilmek için ERVAB bünyesinde de bugüne dek yoğun gayret sarf edilmiştir. Bu çabaların artık daha somut hale gelmesi gerekmektedir. Sayın Bakanımız'la yapılan son toplantıda alınan kararlar gereğince önümüzdeki dönemde bazı düzenlemelere gidileceği açıktır. Baskın seçim hevesinde olan çevrelerse, bu takvimin işlemesini beklemeden, dar çevre içinde göstermelik oylamalar yaparak, yüksek gelirli vakıflarımızdaki hegemonyalarını devam ettirmek arzusundadır. Bunlara engel olunması kaçınılmazdır. Toplumun iradesinden sakınarak, göstermelik seçimlerle iş başında kalıp bu cemaatin kaynaklarını yönetmek isteyenlere daha ne kadar seyirci kalacağız? Yönetmelik yayımlandıktan sonra sergiledikleri tavırlarla, kuşkulardan dahi öteye giden soru işaretlerinin doğmasına sebep olanlar bu cemaati hiçe saymaya devam mı edecekler?

Bu noktadan itibaren toplumumuzun gündemine bazı somut öneriler getirme arzusundayız. Uzun yıllardan bu yana cemaatimiz Ortaköy ve Beyoğlu vakıflarımızdaki gidişattan son derece rahatsızdır. Yüksek gelirleri itibarıyla hassas öneme sahip bu vakıflarımız, ne yazık ki şeffaflıktan uzak, keyfi yöneticilerin esareti altındadır. Toplumun kaynaklarıyla toplumun üzerinde baskı kuran bu noktalardaki zihniyetin son bulması için herkese görev düşmektedir. Seçim yönetmeliğinin, aynı bölgede yer alan vakıflar için, üç farklı vakıfta aynı yöneticilere görev yapma hakkı tanıdığını dikkate alırsak, Ortaköy ve Beyoğlu vakıflarımızın yönetimi için yeni bir fırsat sayfası açabiliriz. İstanbul ikinci bölgede bulunan bu vakıflara yeniden toplumumuzun iradesini yansıtmak için el ele vermeliyiz. Bu bölgede cemaatimizin omurgasını teşkil eden bazı önemli kurumlarımız vardır. Örneğin Feriköy Kilisemiz, Karagözyan Vakfımız, Samatya Kilisemiz, Kumkapı Patriklik Kilisemiz, vb. İşte bu vakıflarımızın değerli başkanlarına bu noktada önemli sorumluluklar düştüğü kanaatindeyiz. Bu vakıflarda göreve talip olacaklar arasından, gerekli birikim ve liyakata sahip adaylardan bazıları aynı zamanda Ortaköy ve Beyoğlu vakıflarımız için aday gösterilebilir. Sonuçta toplumumuzun da, kendisine sunulacak böyle bir başkanlar inisiyatifini takdir ihtimali yüksek olacaktır.

Önümüzdeki seçimleri iyi örgütlenerek ama bölünmeden gerçekleştirebilmek için mevcut yöneticilerimizin sağlıklı, yapıcı ve etkin bir liderlik sergilemesi kaçınılmazdır. Tarih önünde müsterih olabilmek için herkesin bugün iyi düşünmesi, dikkatli davranması ve sorumluluktan kaçınmaması gerekmektedir.

Cemaatimize saygılya duyurulur.

BEDROS ŞİRİNOĞLU